Translate

7 Temmuz 2008 Pazartesi

İZMİR'DEN LOZNİTSA'YA



 
 

            İZMİR'DEN LOZNİTSA'YA

 
 
Büyük Öğrenci Projesi kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesinde eğitim gördükten sonra 2003 yılında mezun olan ve 2004 yılında Bulgaristan'da Loznitsa Belediye Başkanı seçilen Ayhan Haşimov ile Sarnıç Belediye Başkanı İsmail Acar işbirliğine giderek Sarnıç Remzi Doğan İlköğretim okulu ile Loznitsa Seydo Köyü Videlina İlköğretim okulu arasında kardeş okul projesi geliştirmişler.3 yıldır karşılıklı ziyaretlerde bulunuyorlardı. 
Bu yıl etkinliklerine bizi de davet ettiler. İsmail Acar Beyi programımız vesilesi ile tanıyorum konuşmak yerine çalışmayı tercih eden biri.
Hal böyle olunca daveti üzerine kimlerle ve ne ile gidileceğini sormadık bile çorbada bizim de tuzumuz bulunsun diye. Açık konuşmak gerekir ise, çocuklar ile bir yolculuk olduğunu öğrenince düşünmedim değil.
Loznitsa, Deliorman bölgesinde. Çoğunlukla Pomaklar yaşıyorlardı gittiğimiz yerlerde.

Nedendir bu Balkanların insanların yüreğine dokunuşu? Nedendir ırak denilen yerlerin insanın içinde oluşu?
Neden bu insanlar Türkleri görünce ışıl ışıl ışıldıyorlar? Cevaplarını bilsekte biz  bu soruların, Pomakların sordukları çok sorular var, haberdar olmadıkları için soramadıkları soruları olduğu gibi.
İsimleri Müslüman adı olsa da dine ait bilgileri yok. Bir yerlerde kala kalıyorsun bu durum karşısında. Sorumluluk kimin olmalı, tarihi sorumluluğu kimler taşıyacak. Türkçe, Pomakça,Bulgarca kelimeler iç içe. Önceleri köylere, yerleşim yerlerine girdikçe cami,minare arıyordu gözlerim sonraları o düzlüğe alışıyorsun. Her karşılaştığımız iki kişiden biri Türkçe konuşuyordu.
Avrupa Birliğine girselerde gelirleri ve alım güçleri düşük. Yoksul ve çaresizler. Ahlaki değerleri zayıf.
Mütemadiyen alkol tüketiyorlar, beyni uyuşsun insanların diye herhalde alkol çok ucuz.
Biz Türkiye de dünyanın cennetine doğmuşuz ve yaşıyoruz.
Bunları gördükten sonra Ayhan Haşimov ile İsmail Acar'ı ve onlar gibi düşünen, Türk Dünyasına gönül vermiş nice insanı daha iyi anlıyor insan.
 
İlk ziyaretimizi Şumnu'da Beyhan Mehmet'e yapıyoruz. Beyhan Mehmet'te Büyük Öğrenci Projesi Kapsamında Konya Selçuk Üni. İlahiyat Fakültesinde okumuş ve şimdi Şumnu da. Tombul Camii ve caddenin karşısında Medresetün Nüvvab yer alıyor. Beyhan Mehmet, huzurlu, umutlu.
Güzel işlere imza atanları gördükçe bizimde içimiz umutla doluyor fakat huzur yerine hüzünle.
Yine bir yol hikayesi ve yine yolda tanınan insanlar. Neden karşında dururken tanımazsın insanları da yolda tanırsın? Yola çıkış amaçları, yürüyüşleri bir anda başkalaştırıyor insanları. Ya yerleri dolduramaz diye düşünüyorsun ya da lanet olsun diyorsun.
Vedat Delice ve  Cemal Büyüker'i de yolda tanıdım. Değerlendirmeleri, adım atışları ile onlarda vefalı insanlardan.

Loznitsa Seydol köyü Videlina okulunu gezerken, diğer yerleri dolaşırken ilginçtir ki Sarnıç taki Remzi Doğan okulunu merak ettim acaba nasıl diye. Vedat Delice gibi insanların, günümüz eğitim anlayışı içinde örnek yerini alması gerekir.
İzmir e döndüğümüz vakitte hemen Remzi Doğan İlköğretim okulunu görmeye gittik. Tertemiz, pırıl pırıl. Sınıfları, lavaboları temizlik kokuyor. Öğrencilerin  su içeceği çeşmeye arıtma sistemi kurmuşlar. eğitim için gerekli bir çok şeyi sağlamışlar. Kaç okul müdürü, müdür odasını  donatmadan eğitim araç gereci sağlar çok merak ediyorum. Vedat Delice makam odasına mobilya tedarik etmemiş fakat sınıfları donatmaya çalışmış.

Dinko Hıristos ta Loznitsa Seydol Köyü okulu müdürü. O da Vedat Delice gibi eğitime öğrenci tarafından bakıyor. Okuluna hayvanat bahçesinin yanısıra, Pomakların üretim ve hayat tarzına ait malzemeleri toplayarak müze kurmuş.
Dinko Hristos'un odası doğal müze gibi, Hristiyanlığı temsil eden semboller resimler de var makam odasında. "Yerin altında, üstünde bir hayat olduğu gibi gökyüzünde de bir hayat var "diyor. Bir gözlemevi kurmuş Loznitsa nın en yüksek yerine bir de teleskop almış, çocuklara gökyüzünü izletiyor" Gözlemevini kurduğu yer için "burada kendimi Tanrı ya daha yakın hissediyorum diyor"
Dinin bizim için önemi ne? Müslüman adı taşıyarak Hristiyanlığı yaşayan Pomaklar için önemi ne?
Yıllarca o insanlardan bihaber yaşayıp sonra da türlü değerlendirmelerde bulunmak, işte bizim yaptığımız.
Razgrad Deliorman Televizyonunu da ziyarete gittik.1,5 yıl önce kurulmuş. Sahibi Ahmet Kulici. Çok güzel bir sistem oturtmuş.Yayın akışları planlı, amaçları, programları çok güzel.
Bulgaristan da Şumnu, Razgrad, Velikotırnova, Silistre, Varna, Burgaz'a gittik. 
Seydol köyünde dolaşırken insanların isimlerini  soruyordum. Birisinin adı da Ayşe idi.
Benim adımında Ayşe olduğunu belirttim.
 
Biz döneceğimiz vakit Seydolu Ayşe bana hediye vermek istedi. Bir tabağın ortasına hazırladığı tatlıya yumurta büyüklüğünde domuz şekli vermiş, yanlarına ceviz büyüklüğünde tatlılar koyup üstünü minik yeşil yapraklar ile süslemiş.Tercümanlık yapan öğretmen bunu senin için getirmiş, "erimeden yenmesi gerekirmiş fakat istersen yeme" diye ilave etti.

Pomaklar bizi bekliyorlar, bizleri görünce ışıldayan gözleri ile.

Artık bilmiyordum demek gibi bir seçeneğimizde yok.
Bizler gitmez isek oralara, Ayşeler, Havvalar, Cemileler olduğunu görmezden gelirsek, gönül rahatlığı içinde yaşayabilir miyiz?
 
Ayşegül Aran